Nevruz, Orta Asya'dan Balkanlara kadar geniş bir coğrafyada farklı şekillerde kutlanmaktadır. Nevruz, sevgi ve kardeşlik gibi evrensel değerlerin gelişmesine katkıda bulunarak, baharın gelişi ile birlikte yaşama sevincini ve doğanın dirilişini sembolize etmektedir.
Tarihi çok eskilere dayanan Nevruz, insanlığın ortak kültür değerlerinden biridir. Bizim kültürümüzde de Türklerin (Göktürklerin) Ergenekon'dan demirden dağı eritip çıkmalarını, baharın gelişini, doğanın uyanışını temsil eder.
2009 yılında Birleşmiş Milletler tarafından, Dünya Manevi Kültür Mirası listesine dâhil edilen Nevruz Bayramı, her yıl Mart ayının 21'nci gününde, birçok toplumda kendi adet, inanç ve göreneklerine göre coşkuyla kutlanmaktadır.
Her ülkede farklı şekillerde kutlansa da Nevruzun dili her yerde aynıdır; dostluk, sevgi, kardeşlik ve yaşama sevincidir. Ortak kültür birliğimizin simgelerinden biri olan bu değerimize sahip çıkmalı, özüne uygun olarak kutlamalı ve gelecek kuşaklara aktarmalıyız.
Toplumlar, birlik ve beraberliklerini korudukları sürece yaşamlarını sürdürebilirler. Kültürel değerlerin yaşatılması, birlik ve beraberliğin korunması, gelenek ve göreneklerin kuşaktan kuşağa aktarılması toplumları bir arada tutar. Bu bilinçle, sahip olduğumuz birikimin en iyi şekilde korunması ve yarınlara aktarılması hususunda hepimize büyük sorumluluk düşmektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle, toprağın uyanışının, baharın gelişinin, kardeşliğin, dostluğun ve dayanışmanın sembolü olan Nevruz Bayramını kutluyor, sağlık, mutluluk ve huzur dolu yarınlar diliyorum.